Adamın metresi varmış, karısının santimetresi.
Adamın ayakları kokmuş, elleri linyit.
Adamın gözü dalmış, burnu yaprak.
Adamın inadı tutmuş, bir türlü bırakmamış.
Adamın evi yanmış, odaları düz.
Adamın canı çıkmış, bir daha yerine takamamışlar.
Adamın canı sıkılmış, gevşetememişler.
Adamın o lafa karnı tokmuş, gözü aç.
Adamın saçı kırmış, sakalı çayır.
Adam düşmüş, karısı gerçek.
Adam gülmüş, karısı lale.
Adam yatmış, karısı tekne.
Adam sinirliymiş, karısı kemikli.
Adam karısına "inek" demiş, birlikte aşağı inmişler.
Adam aklını kurcalamış, bozulmuş.
Adam yalana yer yok demiş, yalan da ayakta kalmış.
Adam karısının yüzünde bakmamış, doksan dokuzuna bakmış.
Adam saat kaç demiş, saat de kaçmış.
Adam kafasını toplamış, burnunu bölmüş.
Adam bol keseden ATmış, dar keseden eşek.
Adam yazmış, karısı kış.
Adam donmuş, karısı fanila.
Adam şişmiş, karısı tığ.
Adam şişmiş, karısı ızgara.
Adam almış, karısı mor.
Adam yaymış, karısı halter.
Adam basmış, karısı soprano.
Adam kazmış, karısı ördek.
Adam kurmuş, karısı döviz.
Adam bezmiş, karısı kumaş.
Adam çekmiş, karısı senet.
Adamın kahvesi taşmış, çayı kaya.
Adam kartmış, karısı mektup.
Adam SATmış, karısı RTL.
Adamın birinin gözleri yaşlıymış, kulakları genç.
Adamın biri güneşte yandı, ayda düz.
Adamın biri yolda elli lira bulmuş ama ayaklı lira bulamamış.
Adamın birinin uykusu gelmiş içeri almamış.
Adamın birinin beli tutulmuş eli kaçmış.
Adamın birinin gözü şişti, burnu tığ.
Adamın biri televizyona çıkmış bir daha indirememişler.
Adamın biri hakkını aramış meşgul çıkmış.
Adamın birini bi gün salıvermişler; pazartesi almışlar |